14 Kasım 2016 Pazartesi

Kıymalı Lazanya

Merhabalar,

Bugün sizlere Kıymalı Lazanya tarifi vereceğim. Garfield kadar sever misiniz bilmem ama biz ailecek bayılırız...Hem lazanyaya hem Garfield'a :))

** Lazanya için Barilla'nın lazanyasını tercih edebilirsiniz. Ön pişirme gerektirmeden kullanılabiliyor.

** En son kat için kendinize hazırlamış olduğunuz beşamel sostan biraz ayırmalısınız, tarifin sonunda "Aaaaa beşamelim bitti ama!" demeyin.. ;)




Kıymalı sosu için:
1 orta boy kuru soğan
4 yemek kaşığı zeytin yağı
300 gr kıyma
2 adet orta boy havuç rendesi
2 adet domates rendesi
1 yemek kaşığı salça
Yarım çay kaşığı karabiber
Bir çay kaşığı tuz

Beşamel sos için:
50 gr tereyağ
2 çorba kaşığı un
3 su bardağı süt
Bir tutam tuz + 1 tutam karabiber

Üzeri için:
100 gr kaşar peyniri rendesi

Öncelikle yemeklik doğradığımız ya da rondodan çektiğimiz soğanı zeytinyağı ile kavuruyoruz. (Tercihe göre çiçek yağı da kullanılabilir)
Sonra içine kıymayı ekleyip biraz suyunu çekinceye kadar orta ateşte kavuruyoruz. (6-7 dk kadar)
Havuç rendesini ilave ediyoruz ve tencerenin kapağını kapatıp biraz pişmesini bekliyoruz.
Havuçlar yumuşayınca içine domates rendesi + salça + tuz ve karabiber ekliyoruz, güzelce karıştırıp altını kısarak biraz daha pişiriyoruz.

Bütün bunlar olup biterken:
Tereyağını eritip içine unu ekliyoruz ve topak olmaması için sürekli karıştırıyoruz. (Yumurta çırpıcı bu işlem için en iyisidir)
Mis gibi tereyağı ve un kokusu çıkınca içine 3 bardak süt ekliyoruz ve yine sürekli karıştırarak sütün kaynamasını bekliyoruz.
Süt kaynadıktan sonra bu karışıma karabiber ve tuz ilave ediyoruz.
Ocağın altını kısıp soğumaya bırakıyoruz.

* Soğurken çok katılaşırsa içine süt ekleyerek biraz açabilirsiniz. Yaptığınız beşamel sos mercimek çorbası kıvamı gibi olmalıdır. Ne çok sulu, ne çok katı.

Soslarımız piştikten sonra kare bir borcamı yağlıyoruz ve içine beşamel sosun birazını döküp, tüm borcama dağıtıyoruz.
Bu beşamelin üzerine kıymalı sostan döküyoruz. Kıymalı sosun üzerine de iki adet lazanyayı yanyana koyuyoruz.
Lazanyalar ince uzun dikdörtgen şeklinde olduğu için iki tanesi yanyana konduğunda kare borcamı yeterince kaplamış oluyor.
Lazanyaların üzerine tekrar beşamel sos gezdiriyoruz, tekrar kıymalı sos ve yine lazanya...Bu şekilde soslar bitene kadar sıralama yapabilirsiniz. Bu ölçülerdeki bir tarife göre 4 kat olabiliyor.



En son sıra lazanyanın üzerine  kalan beşamel sosumuzu yayıyoruz ve üzerine kaşar peyniri rendesini ekliyoruz. Bu şekilde sıralama bitmiş oluyor.

NOT: Bu benim pişirdiğim lazanyanın sıralanış şeklidir. Bir de alternatif olarak size aşağıdaki tabloyu öneriyorum ancak bu tablodaki lazanyanın daha fazla malzeme gerektirdiğini söylemeliyim.


Hazırlamış olduğunuz lazanyayı önceden ısıtılmış 210 derece turbo fırının orta gözüne koyuyoruz ve 20 dk kadar pişmesini bekliyoruz.
Lazanyayı çıkardıktan sonra da  yaklaşık 10 dk bekleyelim, soğusun. Sonra afiyetle yiyebilirsiniz... :)









25 Ekim 2016 Salı

Aşure

   Merhabalar,

   Bilenler bilir, ben her sene aşuremi yapar, komşularıma dağıtırım. Böyle bir samimiyet, hoşluk oluyor. Pişirmesi de bana çok büyük bir mutluluk veren bir "Aş" tır aşure...
   Fakat ben öyle 1 kg lerden filan yapamıyorum, çünkü fazla pişirmek için bolca vakit lazım. Ben az olsun ama güzel olsun, lezzetli olsun istiyorum. Bu yüzden şimdi sizlere vereceğim tarif ancak yüksek bir düdüklü tencere kadar aşure içindir.


Malzemeler:
* 250 gr buğday
* Yarım su bardağı kuru fasulye
* Yarım su bardağı nohut
* 1 çay bardağı pirinç
* 150 gr tuzsuz fıstık
* 100 gr kuru kayısı
* 100 gr kuru incir
* 100 gr kuru üzüm
* 1 küçük paket karanfil
* 1 adet portakalın kabuğu
* 1 su bardağı süt
* 1 kg toz şeker

Kuru bakliyat ihtiva ettiği için aşureyi yapmaya bir gün önceden başlamak lazımdır.

Birinci gün yapılacaklar:
Bu aşağıda saydığım üç malzeme bir gece öncesinden hazır edilirse çok büyük kolaylık sağlamış olur sizlere. Zamanım yok derseniz hepsini ayrı ayrı düdüklüde de haşlayabilirsiniz.

1- Öncelikle buğdayı haşlıyoruz. İyice çiçek gibi açılsın. Haşlama suyu tencerenin yarısından biraz fazlası kadar olsun. Çünkü bu suya diğer malzemeleri katacağız ve gerektiğinde su ilave edeceğiz.
Haşlanan buğday iyice açılsın diye 1 gece tencerede suyun içinde beklesin.
2- Nohut ve fasulyeyi de ayrı ayrı kaynatarak en az bir gece suda bekletiyoruz.

NOT: Fasulye ve nohudu çok fazla haşlamayalım. Tüm malzemelerle birlikte tekrar ısı göreceği için fazla yumuşarlar ve dağılabilirler.

İkinci gün yapılacaklar:
 1- Buğdayımızın bulunduğu ve aşurenin pişeceği tencereyi ocağa alalım, orta ateşte kaynatmaya başlayalım. Kaynadıktan sonra altını biraz kısarak malzemeleri sırasıyla ilave etmeye başlayalım.
2- Tuzsuz fıstığımızı rondoda çekip (çok fazla çekmiyoruz, iri taneli kalsın) atıyoruz ve karıştırıyoruz.
3- Nohut ve fasulyenin sularını süzdürüp aşure tenceresinin içine atarak karıştırmaya devam ediyoruz.
4- 1 çay bardağı pirinci çok güzel yıkıyoruz ve bunu da karışımın içine atıyoruz, yine karıştırıyoruz.

Pirinçler pişerken:
5- Kuru üzümü bir taşım haşlıyoruz (1- ya da 1,5 su bardağı su yeterli olur)
6- Kuru inciri ve kuru kayısıyı da minik minik küpler halinde keserek bir taşım kaynatıyoruz (1- ya da 1,5 su bardağı su yeterli olur)
7- 1 küçük paket karanfili yarım su bardağı kadar bir suda kaynatıyoruz. (karanfil suyunu en son dökeceğiz. En başta döküldüğünde aşurenin rengini karartıyor.)

8- Kuru üzüm + kuru kayısı + kuru inciri içinde pişen sularıyla birlikte aşure tencerisine alıyoruz ve karıştırıyoruz.
9- 1 adet portakalın kabuğunu soyarak minik kareler şeklinde kesiyoruz. (Dilerseniz rendesini de katabilirsiniz. O kadar küçük ve ince parçalardan bahsediyorum yani) Bu kabukları da aşuremizin içine atıyoruz.
10- 1 su bardağı sütümüzü de ilave ediyoruz.
11- Tüm malzemeleri karıştırdıktan sonra kişinin damak tadına göre az ya da çok şekerli olacak şekilde şeker ilavesini yapıyoruz. Bu tarif için 1 kg den az olduğunda şekersiz oluyor.
12- En son olarak karanfil suyunu da içine atıyoruz ve ara sıra karıştırarak, kıvamını kontrol ederek pişiriyoruz. (Aşurenin içine karanfil atmıyoruz, çok acı bir tat verir. Sadece haşladığımız suyu koku versin diye kullanıyoruz.) Hatta kararmamasını garanti etmek için servis sırasında da ilave edilebilirsiniz bu karanfil suyunu. Tencereye dökmeniz gerekmiyor. Kişinin tercihine kalmış.

NOT : Pişen aşure bazen sulu olabiliyor bunun önüne geçmek için en baştan az su ile başlamak en garantili yöntemdir. (kuru üzüm vb.. sularını kattığımız için bir anda çok sulu bir kıvama gelebilir. Bu yüzden buğdayı haşladığımız suyu fazla abartmadan koymak gerekir.

Eğer yine de sulu olursa: Bir tatlı kaşığı nişasta ve 1 çay bardağı sütü karıştırıp kaynatalım ve aşuremize ekleyelim. Kıvam hemen koyulaşacaktır.

Bu tarifle yaptığınızda çok lezzetli bir aşure sizleri bekliyor olacak, bana güvenebilirsiniz.. :)
Süsleme için ben nar tanesi , hindistan cevizi ve fındık kullanıyorum. Şimdiden afiyet olsun!





26 Eylül 2016 Pazartesi

Salatalık Turşusu


Herkese merhaba,

Bloğuma eskisi kadar tarif eklemediğimin ben de farkındayım değerli takipçilerim. Ama zaman salatalık turşusu yapma zamanıdır dedim ve sizlere hemen tuşu tarifimi yazmak istedim.Eylül bitmeden siz de turşularınızı hazırlayın derim..:)








Malzemeler:

* 5-6 kg turşuluk salatalık (fazla vakti olmayanlar çok miniklerinden almasın. Temizlemesi zor ve zahmetli)

* İri taneli tuz
* Sarımsak (orta boy kavanoz başına 5-6 diş olacak)
* Üzüm sirkesi (en az 1 litre bulunsun elinizin altında)

- Öncelikle salatalıkları bol suda yıkıyoruz ve kumlarının iyice gitmesini sağlıyoruz.
- Yıkanmış salatalıkların her birini iki ucunu da bıçakla keserek düzeltiyoruz. (uçlarındaki minik püsküller gitsin diye)
- Sarmısakları ayıklıyoruz
- Hazırladığımız salatalıkları ve sarmısakları kavanozların içine dolduruyoruz. (doldururken ara sıra kavanozu sallayalım ki kavanoza maksimum adette salatalık konabilsin)

- PÜF NOKTASI : Salatalıkla dolu olan tüm kavanozları ağzına kadar suyla dolduruyoruz. Sonra bu suları tencereye aktarmak için litrelik kavanoz ya da 1 litrelik herhangi bir kap kullanıyoruz. (Tencerede kaç litre suyun birikeceği çok önemli. Bu yüzden litrelik kullanıyoruz çünkü ona göre tuz ve sirke oranlanacak)

 Ölçümüz : 2 litre suyun içine silme 1 çay bardağı tuz  + silme 1 su bardağı sirke.

- Tencereye aktarmış olduğumuz bu suyun içine orantılı bir şekilde sirke ve tuz ilave edilir ve bu su kaynamaya bırakılır.  (tencereye aktarılan su miktarı her zaman tam iki litre olmayabilir, kaç litreyse sirke ve tuz oranı ona göre ayarlanmalıdır)

- Su 2-3 dakika kadar kaynadıktan sonra kaynar halde kavanozların içine geri dökülür ve eş zamanlı olarak kavanozların ağızları sıkıca kapatılır. 
- Kavanozlar soğuyuncaya kadar üst üste konarak bekletilir.
- Soğuyan kavanozlar karanlık ve serin bir yerde yaklaşık 3 hafta kadar durmalıdır (En az 2 hafta dursun zaten)
- Salatalıklar sarardığında ise turşumuz oluyor demektir. 3 haftanın sonunda kontrol etmek için tadına bakabilirsiniz, şimdiden afiyet olsun! :)









1 Ağustos 2016 Pazartesi

Tavuk Kanadı pişirmek için alternatif bir tarif...


Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba!

Size vereceğim bu tarif ile son derece lezzetli tavuk kanatları pişirebileceksiniz.
Ben sos mos sevmem, öyle sade yerim diyenler bir kenara ayrılsın..Bu tarif her türlü dip sos, ıvız zıvır ne varsa kullananlara gelsin!

Malzemeler:

- 20 adet tavuk kanadı
- 1 çorba kaşığı tuz
- 1 çorba kaşığı toz kırmızı biber
- 2 çorba kaşığı zeytinyağı
- 1/2 su bardağı barbekü sos (marketlerdeki hazır soslardan alabilirsiniz)
- 2 çorba kaşığı ketçap
- 1 çorba kaşığı bal
- 2 diş ezilmiş sarımsak












 

Öncelikle tavuk kanatlarımızı bir güzel yıkıyoruz ve tüyü teleği kalmışsa ocağın üzerinde tütsülüyoruz. Bu işlemi mutlaka yapmanızı tavsiye ederim. Çünkü her ne kadar pakette tavuk alsak da son kontrolün bizim elimizden geçmesi gerekiyor..

Tütsüleme : En büyük ocak yakılır, tavuğun tüylü kısımları ateşin üzerinde gezdirilir. Zaten tüyler hemen yanacaktır. Fazla uzatmadan çabuk çabuk bu işlem bitirilir. Amaç sadece tüylerin yakılmasıdır. 
Burada yayınladığım fotoğraf tavuk kanadı fotoğrafı değil ancak sanırım nasıl bir işlemden bahsettiğime dair sizlere fikir verecektir.



Tütsüleme işleminden sonra, bir kasede zeytinyağı, tuz ve toz kırmızı biberi karıştırıyoruz.
Tavuk kanatlarını bu karışıma bulayıp fırın telinin üzerine diziyoruz ve 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 25-30 dakika pişiriyoruz. (Fırın telinin altına mutlaka fırın tepsisi de koyalım ki tavuklar pişerken suları damlasa da fırınımız pislenmesin.)

Ayrı bir kasede barbekü sos, ketçap, bal ve sarımsağı iyice karıştırıyoruz. Fırından çıkan tavuk kanatlarını bu sosa batırıp yeniden fırın telinin üzerine diziyoruz. 5-10 dakika daha tavukların üzerindeki sos iyice renk alıncaya kadar pişiriyoruz ve fırından çıkarıyoruz.

Servis önerisi : Ekmek, bol soğanlı marullu salata ve bira.

NOT : Makarnalı veya pilavlı bir servis önerim yok, ben ne şekilde hazırlıyorsam o şekilde tarif etmek istedim. Afiyet olsun!   :)

27 Haziran 2016 Pazartesi

Cevizli Ev Baklavası


Herkese merhaba!

Bayram gelmeden önce sizlerle ev baklavası tarifimi de paylaşayım ki, ikramlarınızda sarmaya arkadaşlık etsin.. :)

Ama yapması da pişirmesi de uzun sürüyor, benden söylemesi. Ona göre ayarlayacaksınız artık zamanınızı. Denemek isteyenlere şimdiden kolay gelsin!

NOT: Tarifim 31 cm çapında tepsi ve 60 kat yufka içindir.  

Malzemeler:

* 1 yumurta
* 1 yumurtanın sarısı
* 1/2 çay bardağı süt
* 1/2 çay bardağı yoğurt
* 1 çay bardağı sıvı yağ
* 1 çay kaşığının ucunda tuz
* 1 yemek kaşığı sirke
* 250-300 gr mısır nişastası (sadece baklavayı açmak için kullanacağız)
* 1 paket hamur kabartma tozu
* 1 dolu kase ceviz içi
* Yaklaşık yarım kg un

Üzeri için:

* 250 gr tereyağı

Şerbeti için :

* 4 su bardağı şeker
* 3 su bardağı su
* Bir kaç damla limon suyu

Unu yoğurma kabınıza eleyerek dökünüz, ortasını açarak tüm malzemeyi ekleyiniz. (Mısır nişastası hariç)
Ele yapışmayan kıvama gelecek şekilde hamuru yoğurunuz.
Hazırladığınız hamuru 6 eşit bezeye ayırınız ( her biri yaklaşık 100 er gr kadar oluyor) ve bunları da 10 minik parçaya bölünüz. Toplamda 60 adet bezemiz olacak.

Minik parçaların her birini nişasta ile yaklaşık bir çay tabağı çapında açarak üst üste koyalım. Üst üste dizerken aralarına nişasta serpmeyi ihmal etmiyoruz. Açmış olduğunuz bezeler 10 tane olduğunda tezgaha mısır nişastası serpiyoruz ve bu 10 bezeyi üst üste getirip merdane yardımıyla tepsimizin çapı kadar açıyoruz.
Tepsimizi sıvı yağ ile yağlıyoruz ve bu ilk 10 adet bezeden açmış olduğumuz yufkayı tepsimize yayıyoruz.
10 tane beze tek seferde açıldığı için hepsi birbirine yapışacaktır, normaldir, sakın panik olmayın :)
Eğer yufkayı tepsinin çapından daha fazla açmışsak kenarlarını düzgün bir şekilde kesebilir ve bu parçaları da tepsiye koyabilirsiniz.
Bu şekilde ikinci 10'lu beze gurubunu da açıp, tek bir yufka haline getiriyoruz. İlk yufkanın üzerine seriyoruz.
2. ve 4. katların arasına bolca ceviz serpiyoruz.

6 katın tamamı da bitince keskin bir bıçakla baklavamızı dilimlere ayırıyoruz. Tereyağını kızdırıp tepsinin her yerine gelecek şekilde döküyoruz. (tereyağ tamamen eriyince içine minik bir ekmek parçası atınız, o ekmek parçası kızarmaya başladığında yağımız hazır demektir)

Önceden ısıtılmış fırında turbo/160 derecede 40-45 dakika kadar kontrollü olarak pişiriyoruz.

NOT: Tepsimizi önce fırının alt katına koyalım ve 15-20 dakika pişirelim. Baklavanın altı pişmiş görünüyorsa tepsiyi orta kata alabiliriz. Üstleri de iyice kızardıktan sonra baklavamız pişmiş demektir.


 Bu arada sakın unutmayalım. Bu fırın ısısı/süresi 60 kat yufka için geçerlidir. Daha az ya da daha çok sayıdaki yufkalar için pişme süresi değişkenlik gösterebilir.

Pişen baklavamızı soğumaya bırakıyoruz. İyice soğuduktan sonra şerbetini hazırlıyoruz:

Şerbet için şeker ve su bir tencereye konur, kaynamaya başladıktan sonra altı biraz kısılır bu şekilde de biraz daha kaynar. (25-30 dakika kadar) Ocaktan indirmeden önce bir kaç damla limon sıkılır.





Bu kaynar şerbeti soğuyan baklavanın üzerine döküyoruz ve şerbetin çekmesini bekliyoruz.
Şerbeti iyice çektikten sonra baklavamızı servis edebiliriz!

Ellerinize sağlık...:)










24 Haziran 2016 Cuma

Tel şehriye çorbası

Merhabalar,

Bugün sizlere bizim evde "Şifa veren hasta çorbası" olarak da bilinen ve çok sevdiğimiz bir çorba türünü, "Tel şehriye çorbası" nı tarif edeceğim. Terbiyeli olarak da yapılır. Ben her ikisini de burada anlatacağım, siz damak tadınıza hangisi uygunsa onu deneyin.
Önce çorbayı tarif edelim, aşağıya da terbiyesi için kullandığım malzemeleri yazacağım.

Malzemeler:

* 1 çay bardağı tel şehriye
* 1 litre su (bunun bir kısmı tavuk ya da et suyu olursa lezzeti çok güzel oluyor)
* 1 orta boy domates ya da 1 yemek kaşığı domates salçası
* 1 yemek kaşığı tereyağ + 2 yemek kaşığı zeytinyağı (zeytinyağı tercih etmezseniz hiç koymaya da bilirsiniz.)
* 1 adet yeşil sivri biber.
* 3-4 dal maydanoz
* Tuz ve servis için karabiber

Önce yağları ve salçayı kısık ateşte bir güzel karıştırıyoruz. Domates tercih edenler domatesi rendeleyip yağlarla karıştırabilirler.
Salça göz göz olmaya başlayınca üzerine 1 litre su ilave ediyoruz. (Bu suyun bir kısmı tavuk suyu ya da et suyu olabilir, çok güzel lezzet verir)
Su kaynadıktan sonra içine şehriyeleri ve doğranmış sivri biberleri atıyoruz. Maydanozu da minik minik doğrayıp çorbamıza ilave ediyoruz. Orta-kısık ateşte şehriyeler ve sivri biberler yumuşayana kadar pişiriyoruz; ocağı kapadıktan sonra da tuzunu ekiyoruz.

Çorbamız aslında bu şekilde servise hazır durumda ancak bu çorbayı terbiyeli olarak sevenler için şöyle bir güzellik yapıyorum:

1 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı yoğurt
1 adet yumurta

Bu üç malzemeyi derin bir kapta çok güzel çırpıyoruz ve iyice karışmasını sağlıyoruz.
Sonra çorbadan bir kepçe alıp bu karışımın üzerine döküyoruz ve hızlıca çırpmaya devam ediyoruz. Bu şekilde 3-4 kepçe daha ilave ederek karışımın ısısını yükseltiyoruz (bu işlemi yapmayıp, unlu karışımı direkt olarak çorbanın içine dökersek, unlar topak olur ve yumurtalar çorbaya karışmadan pişer.)
Yeteri kadar ısınan karışımı yavaş yavaş çorbanın içine döküyoruz ve çorbamızı tekrar güzelce karıştırıyoruz. Eğer karışımı ilave ettikten sonra çorbamızın kıvamı çok yoğunlaşırsa 1 fincan kadar sıcak su ilavesiyle sulandırmak mümkündür.

Şehriye çorbamız bu şekliyle de beğenilerinize sunulur...Afiyet olsun!



22 Haziran 2016 Çarşamba

Zeytinyağlı Yaprak Sarması


Günaydın!

Bu sabah uyandım ve dedim ki kendi kendime: Zeytinyağlı yaprak sarması tarifi vermeliyim....
Bizim buralarda adettendir, her bayram öncesi evlerde mutlaka zeytinyağlı yaprak sarması yapılır ve ev baklavasının yanında gelen misafirlere ikram edilir. Bu ikramın adına kısaca "Sarma" denir.
Ev baklavası hiç denemedim, onun tarifini ancak denedikten sonra verebilirim ama sarmam fena değildir yani...Hele bir de kızımın eli değmişse...:)

Malzemeler: 

* 2 su bardağı pirinç
* 1 su bardağı zeytinyağ
* 7-8 adet soğan
* 1 çorba kaşığı çam fıstığı 
* 2 çorba kaşığı kuş üzümü (tatlımsı bir tat verdiği için belki tercih etmeyebilirsiniz)
* 1/2 demet maydonoz
* 2 çay kaşığı kuru nane
* 2 çay kaşığı tuz
* 1 adet limon (suyunu kullanacağız)
* 1 çay kaşığı tarçın, yenibahar, şeker (ben yenibahar hiç kullanmıyorum, damak tadınıza göre siz değerlendirin)
* 500 gr salamura yaprak

Öncelikle yapraklarımızı bolca su ile iyice yıkayarak tuzundan arınmasını sağlıyoruz. Yıkadığımız yaprakları kaynar suya batırıyoruz ve 1 dakika kadar  bu suda bekletiyoruz sonra da kevgire alıyoruz ki suları süzülsün. (Sapları varsa onları da mutlaka koparıyoruz ama atmayalım çünkü daha sonra bunları tencerenin dibine dizeceğiz.)

Soğanları rondodan geçirerek maydonoz ve fıstıkla beraber zeytinyağında kavuruyoruz. Bu aşamada soğanların pembeleşmesi yeterli olacaktır.
Pirinçlerimizi beyaz suyu gidene kadar bolca yıkıyoruz ve soğanlara ekleyip bir kaç kere karıştırıyoruz. (Beyaz su gitmezse iç pilavımız lapa gibi olur ona göre!)

Karışımın üzerine 2 bardak sıcak su koyarak orta ateşte suyunu çekinceye kadar pişiriyoruz. 10-15 dakika kapağı kapalı şekilde, kendi buharında demlenmeye bırakıyoruz.
Bu işlemden sonra kalan tüm malzemeyi (nane, kuru üzüm, tarçın, yenibahar, karabiber, tuz, şeker, limon suyu) ilave edip, hepsini güzelce karıştırıyoruz.

Bu karışımı, hazırladığımız yaprakların içerisine koyup dikkatlice sarıyoruz. (Yapraklar çok büyük ise ortadan ikiye bölerek de kullanabilirsiniz, o zaman daha minik dolmalarınız olur)

Her bir yaprağın içine bir tatlı kaşığı kadar iç pilav yeterli olacaktır.





Tabanı geniş ama sığ bir tencerenin dibine kopardığımız sapları, yırtılmış yaprakları diziyoruz. Sonrada bunların üzerine sardığımız yapraklarımızı yerleştiriyoruz. Üzerlerine 2 bardak sıcak su ve yarım fincan zeytinyağı koyarak orta ateşye suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Dolmalar pişerken dağılmasın diye üzerlerine bir yemek tabağı kapatabilirsiniz.

Pişen dolmalarımızı güzel bir tabağa alıp limon dilimleriyle süsleyerek servis ediyoruz.

Önemli not: Dolmanın ince sarılanı makbüldür! Peki ben sarabiliyor muyum? Hayır, henüz değil ama ince sarabildiğimde bu fotoğrafı değiştireceğimden emin olabilirsiniz....:)))   Afiyet olsun!